Bir şehrin kaderiyle oynadınız…
Bir şehrin değerleriyle oynadınız…
70 yaşında ki Fatma Teyze’min göz yaşlarının sebebi oldunuz…
8 yaşında ki Ayberk'in hayallerine kelepçe vurdunuz…
İzmir'de, Balıkesir'de, Van'da, Kars'ta… Üniversite öğrencilerinin başını öne eğdirdiniz…
İçinde cesaret saklı armayı, ruhsuzluga teslim ettiniz…
Sanayide çalışan Mehmet Amca'yı kahrettiniz…
Doktor olan Doğan ağabeyi kaybettiniz… TV başındaki Aydın amcamızın kalbini durdurdup ölümüne sebebiyet verdiniz…
İlkokulda ki çocukları, arkadaşlarına karşı mahcup ettiniz…
Tüm bunlara rağmen bizler hep haykırdık… Kilometrelerce yol kat ettik…
Siz sandınız ki sizin peşinizden geldik… Anlayamadiniz ki, biz sadece Atatürk’lü Armayı sevdik…
100 kişiye oynanan ligde her hafta 5 binlere oynadiniz…
Her düştük dediginizde tesise yanınıza geldik…
Desteğiniz olduk…
Moraliniz olduk…
Ama bilemedik, biz cefa çekerken sizin sefa süreceginizi…
Biz hep bekledik ki, Muzaffer gibi olun… Tomic gibi… Emin kar gibi…
Ama onlar efsane olmayi seçerken , siz ruhsuz olmayı sectiniz…
Söz verdiniz, verdiğiniz sözü yediniz…
El ele verdiniz hocayı yediniz…
Yetmedi bizim ömrümüze göz diktiniz…
Aydın Amca’yı öldürerek ömrümüzü de yediniz…
Tüm bunları yapmanıza rağmen hiç bir zaman utanmadınız…
Bir kez bile başınızı önünüze eğmediniz…
Starbucks’da kahve içip, hayal kahvesinde dans ettiniz…
Atakum’da kız kesip, aranızda eğlendiniz…
Bir kez olsun şanlı armanın hakkını vermeyi düşünmediniz…
Anlayacağınız, bu şehrin evladı olmayı beceremediniz… O kutsal formayı terletmediniz… Siz var ya siz … Gidin… sadece bu şehirden gidin… Hayallerimizi, Duygularımızı, İnancımızı, Sevincimizi, Hüzünlerimizi terkedin… siz bu şehirden gidin… sadece gidin…
Mustafa SAMANCI
01.05.2016