Bütün Türk milletinin başı sağolsun. Birkaç senedir hasta yatağında can çekişen Kahraman Türk Polisimizi kaybettik. Neden mi?  Nedeni çok ama ben sadece Samsunspor taraftarını ilgilendiren kısım hakkında konuşmak istiyorum.

   Geçen sene sahamızda oynadığımız Samsunspor-1461 Trabzon maçı dün gibi aklımızda hepimizin. Taraftarımız mabedi olan stadını her zaman olduğu gibi doldurmuş, kimseye hakaret etmeden koreografi yaparken takımını desteklemiştir. Maçın son anlarına doğru ‘’Samsun kümeye’’ diye bağıran rakip taraftara normal olarak tepki göstermiş ve sonrasında yine bizim polisimiz tarafından biber gazına, tekmeye, hakarete maruz bırakılmıştır. Bütün bunlar yaşanırken, tahrik eden rakip taraftara hiçbir müdahalede bulunulmamıştır. İşin ilginç tarafı ise statta bayanlar ve çocukların olduğunu kahraman polisimiz umursamamıştır. Bunları niye mi anlatıyorum? Çünkü bu eziyeti bizler her sene yaşıyoruz.

  Aradan bir sene geçti… Bu sefer yer Ankara. Aktörler ise yine aynı. Bir yanda deplasman tribününü kendi evine çeviren Samsunspor sevdalıları… Diğer yanda ise Kahraman Türk Polisi…

   Maç boyunca taraftarımız takımını desteklemeye çalışırken yeni bir aktör de yeşil sahalarda kendine yer bulmaya çalışmaktadır.. Trabzon Bölgesi Hakemi Mustafa AYDIN… Bu hakemin adını duyduğumuzda biz olabilecekleri zaten hesap etmiştik. Bu yüzden de birçok taraftarımız bireysel olarak TFF’ye mail yolladı.’’ Böylesi önemli bir maça bu hakemi atamayın. En ufak bir hatada akıllarda soru işaretleri kalacaktır’’ diye sıkıntımızı paylaştık.

   Nitekim TFF bizi ciddiye almadı ve maçın hakemi de kendine biçilen rolü eksiksiz bir şekilde yerine getirdi.Yine Trabzonlu hemşerisi olan  Ankaraspor futbolcusu Abdullah KARMİL’İN saha içinde yaptığı bütün provokatör davranışları es geçti Trabzonlular’ın  hemşericiliğinin meşhur olduğunu herkes bilir bu ülkede. Önümüzdeki haftalarda bunun ödülünü atanacağı maçlarla alacaktır Mustafa AYDIN…

   Günün finalini ise Abdullah KARMİL yapmak istedi. Maç boyunca kışkırtamadığı taraftarımıza  maç sonunda son bir hamle daha gerçekleştirdi. Genç kalecimiz Furkan KÖSE’nin üzerine saldırarak bunu da başardı bir yerde.

   Kahraman Türk Polisimiz Abdullah’ı kıskanmış olacak ki finali yapmasına izin vermediler. Önce tepki gösteren taraftarımızın üstüne biber gazları yağdırdılar. Yetmedi plastik mermiler yağdırdılar. Onlar için çocuk, kadın, genç yaşlı hiç önemli değil. Çünkü sizler hedefsiniz. Teröristsiniz!

   İşte hepimizin vicdanını zedeleyen olay yukarıdaki paragrafta açıkça anlatılmıştır. Bu stadı dolduran insanlar ellerine Molotof alıp polisimizin üzerine atmadılar. Çöp tenekelerini yakıp barikat kurmadılar. Terörist liderlerinin posterlerini meydanlarda açmadılar. Sadece gönül verdikleri sevgililerine koştular…

    Peki bütün bunlar yaşanırken gurur duyduğumuz Samsunlu bakanımız, Samsunlu eski bakanımız, Samsunlu milletvekillerimiz, Samsunlu siyaset adamlarımız neredeydi? Merak ettiğim tek bir soru var aslında. Bu yazıyı yazmamın gerçek sebebi…
 
   Birçoğu Trabzonlu olan Samsun’un siyasetçileri bütün bu yaşananlara geçen seneki gibi hemşericilikle yaklaşıp sessiz mi kalacaklar? Yoksa sadece seçim zamanı akıllarına gelen Samsunspor kulübünün ve taraftarlarının bu haklı davasında yanlarında mı olacaklar? Bu olaylara neden olan şahıs ve kurumlara cesurca gereken tepkiyi verebilecekler mi? Biz tarafımızı seçtik. Artık sizler de tarafınızı seçmelisiniz…

Latif Güdül 25.3.2014