İNADINA ŞEHRİMİN TAKIMI

Samsunsporlular olarak uzun zaman sonra rahat bir maç izledik bu hafta. Skor ne kadar ezici olsa da, oynanan futbol birçoğumuzu tatmin etmedi yine de. Kadromuz ve oyun sistemimiz yerleşene kadar bizim için önemli olan puan kayıpları yaşamamaktı ve büyük ölçüde bu hedefimizden bir sapma yok diyebiliriz. Bu hafta için sahadaki en önemli kazanımımız bulduğu fırsatları değerlendiren bir takımın olmasıydı. 

  Gelelim bizlere… Yani Samsunspor’un gerçek sahiplerine. Enerjimizi şehrimizi havaya sokup şampiyonluk yolunda destek olmaya harcamak isterken aynı renklere aynı armaya aşık olduğumuzu düşündüğümüz insanların Samsunsporluluk bilincine yakışmayan davranışlarıyla tüketmek zorunda kalıyoruz. Özellikle sosyal medyayı sadece eleştirmek amacıyla kullanarak hem camianın hem taraftarın enerjisini tüketen bilinçsiz bir taraftar kitlemiz olduğunu kimse inkar edemez. Son zamanlarda artan “sahte sosyal medya hesaplarıyla“ hem kulüp yöneticilerine hem taraftar gruplarına hem de münferitlere sürekli eleştiri yönelten hatta hakaret eden insanlarla doldu ortalık bir anda.

 ”Bana göre asıl renk aşkı, deplasmana 50 kişiyle de olsa gidenlerin, sesi duyulmasa da bağıranların, inadına şehrimin takımı diyenlerin aşkıdır. Diğerlerininki olsa olsa özentidir. Basitliktir.”

 Bu sözler birçoğumuzun tanımadan sevdiği ve mücadelesine saygı duyduğu rahmetli Av. Muhammet Teoman TAŞ’a aittir. Yıllarca bu bilinçle taraftar yetişmesi için mücadele verenler varolduğu gibi bundan sonra da bu mücadele devam edecektir. Üniversiteli Samsunsporlular yani kamuoyunda bilinen adıyla Üni-Sam tam da bu ilkeyle 2013 yılında faaliyetlerine başlamıştı. Önceliğimiz tribünlerde sorgulayan Samsunspor için projeler üretebilen enerjisini sadece Samsunspor’un menfaatlerine harcayan, inadına şehrimin takımı diyen bilinçli taraftar kitlesini yetiştirmektir. Tarsus maçından sonra Kuzey Kale arkası tribününde yapılan çöpleri toplama hareketi de bunun küçük bir parçasıdır.

  Unutmayalım ki Samsunspor olmadıktan sonra verilen mücadelelerin, isimlerin hiçbir önemi yoktur. Bu tribünler sevseniz de sevmeseniz de münferitiyle gruplarıyla bir bütündür. Bu bütünlük tribünde olmasa da artık şehre yansımalı ve herkes enerjisini şehri havaya sokmak için harcamalıdır. Samsun yaşamak için büyük bir şehir olsa da yüz yüze bakmak için küçük bir şehirdir. Sadece bugün değil yıllar sonra da yüz yüze bakacağınızı, çocuklarınızın yani geleceğinizin de aynı tribünde omuz omuza davanızı savunacağını unutmayalım ve Samsunsporluluğa yakışır şekilde hareket edelim…

Latif Güdül

Mezun Üye