Öncelikle yazının uzunluğu sebebiyle sizlerden özür dilerim.İçimiz yanarken konuşulacak çok sey olduğunu düşünüyorum.Haftayı Adana’da bıraktığımız 3 puanla kapattık. Erhan Altın maçtan sonra yaptığı açıklamada oyunun temposuzluğundan şikayet etti ve bunun bir iş kazası olduğunu söyledi.Eğer bir yetkili gerekli tedbiri almazsa onun adı iş kazası değil cinayet olur. Erhan Altın Samsunspor’un yetkilisiyse ve iş kazası oldu diye açıklamada bulunuyorsa bunu bir irdelemek gerekir. Bakalım gerçekten iş kazası mı yoksa cinayet mi?
Öncelikle maçtan önce kime sorsak Adanaspor’un en etkili silahı, takımın beyni olarak Tiago’yu işaret ederdi. Attığı 10 golle Adanaspor’u ayakta tutan Tiago’ya karşı Erhan Altın gerekli önlemi aldı mı? Adanaspor savunması yeri geldiğinde Mbilla’yı 2-3 kişi markaja alırken biz Tiago’ya karşı ne önlem aldık? Maçtan önce Taha ve Hasan gibi hırslı ve çabuk orta saha oyuncularıyla Tiago’yu çok rahat durduracağımızı düşünmüştüm. Arkalarında da sağlam bir savunma hattı olduğu için kontradan çok fazla pozisyon buluruz demiştim. Halbuki biz Tiago’yu durdurabilecek oyuncularımıza rağmen özel bir önlem almadık. Verdik eline sazı o da istediği gibi çalıp oynattı. Hatta o kadar etkiliydi ki Adanaspor çoğu zaman az adamla geldi ve kontrataklarla kazanabileceğimiz pozisyon sayısını en aza indirdi. Yediğimiz ilk golde de Tiago attığı müthiş pasla savunmamızı ayakta uyuttu.
İkinci olarak hocanın yaptığı değişikliklere bakalım.Önce Ofeodu çıktı oyundan. İlk yarıda yaptığı gereksiz çalım denemeleri ve kaptırdığı toplara bakarsak çok da kızamam Erhan Hocaya. Ama Adanaspor’un ikinci yarıda daha kontrolsüz oynayacağı düşünülürse ve kulübede Ofeodu gibi kontratak oyuncusu olmadığı hesap edilirse hocanın Ofeodu’yla görüşüp ikinci yarıya daha hazır bir şekilde saha yollamasını tercih ederdim. Nitekim yerine oyuna giren Recep Niyaz’ın haftalardır taraftarın haklı eleştirilerine maruz kaldığı hesap edilirse bu daha mantıklı olurdu. Neredeyse lig bitecek ve biz hala Recep’in kendisini bulmasını bekliyoruz. Kaleciyle karşı karşıya pozisyonda hiç ekmek yememiş gibi topa vuran bir oyuncuyu bu saatten sonra oynatmak bize değil asıl kulübü Fenerbahçe’ye yarar.Hocanın Doğan’dan vazgeçtiği gibi artık Recep’ten de vazgeçmesi gerekir.
İkinci değişikliği ise kimse çözemedi. İvanov golünü atmış, hırslanmış rakibe prese başlamış ve Erhan Altın bu oyuncuyu sahadan alıyor. Yerine ise tam anlamıyla formunu ortaya koyamamış soru işaretleriyle dolu Mustafa Sevgi giriyor.Skor 1-1 ve sahada Mbilla dışında şu oyuncu gider golü atar diyebileceğim hiçbir isim yok. Mbilla desen zaten savunma baskısından kanatlara çekilmiş.Temposuz bir oyundan şikayet eden hoca sahada hücum yapabilecek futbolcu bırakmıyor.
Üçüncü oyuncu değişikliği saç baş yolduracak cinsten. Bir süre önce kadro dışı kalan ve daha hiçbir numarasını görmediğimiz Ali Zorlu oyuna alınıyor. Artan Adanaspor baskısından bizi kurtaracak kahraman! Bu takımda herkesin güvendiği hırsıyla, mücadelesiyle Taha ve Hasan kadar savunmanın önünde oynayabilecek bir Ercan Yazıcı vardı. Ama o Ercan ne sebeple bilmem kadroda bile yer bulamamış. Bu çocuk madem oynamayacaktı keşke sene başında gönderseydiniz. Önce Kalpar şimdi ise Erhan Hoca Ercan’a yeterince şans tanımamakta ısrar ediyor.
Erhan Hoca’nın gitmesi taraftarı değilim. Hoca gitse de yerine sistemli sağlam bir hoca getirilebileceğini düşünmüyorum. Ama en azından Hoca’nın çevresine, özellikle de biz taraftarlara biraz daha kulak vermesini arzuluyorum. İstişare etmek Peygamber sünnetidir hocam. Kimse sana işini öğretecek değil ama belki senin gözden kaçırdığını bir gören vardır.Son olarak Samsunspor’da ne hedef biter ne de umut. Antalya’yı yenelim yine oturup hesaplara başlayalım..
Latif GÜDÜL – 04.03.2015