İçeriğe geç Altbilgiye atla

Mustafa Samancı’nın Kaleminden “Beslenerek
Büyütülen Değil, Azmederek Büyüyen Takım SAMSUNSPOR”





Beslenerek
Büyütülen Değil, Azmederek Büyüyen Takım SAMSUNSPOR

Her zaman dile getirdiğim gibi futbol, sadece
yeşil sahalarda oynanan bir oyun değildir; aynı zamanda sosyolojinin,
psikolojinin ve ekonominin iç içe geçtiği bir toplumsal fenomendir. Bununla
birlikte bir kulübün başarısı da, yalnızca futbolcuların sahadaki
performansıyla değil, yöneticilerin vizyonuyla, taraftarların inancıyla ve
şehrin dinamizmiyle doğrudan ilişkilidir. Samsunspor, bu bütünlüğü sağlayan
nadir kulüplerden biri olarak, iki sezondur uygulanan transfer yasağına rağmen
büyük bir başarı hikâyesi yazmaya devam ediyor.

Dün gece Fenerbahçe deplasmanında sergilenen
mücadele, yalnızca üç puanlık bir maçın değil, yıllardır süregelen bir emeğin
ve inancın sahadaki karşılığıydı. Samsunspor, iki dönemdir süregelen transfer
yasağına rağmen, kadro değeri oldukça yüksek (borcu da aynı şekildeJ)
olan Fenerbahçe karşısında oldukça kararlı, sistemli ve akıllı bir futbol
ortaya koydu. Tüm futbol kamuoyunun da bildiği gibi rakip, dünya çapında
isimleri kadrosunda bulunduruyor; Dzeko, En Nesyri, Tadic gibi futbolcuların
piyasa değeri, Samsunspor’un tüm kadrosunun çok üzerinde. Ancak futbolun
doğasında maddi değerlerden çok daha büyük bir gerçek vardır: Mücadele ruhu ve
kolektif akıl. Samsunspor, işte tam da bu noktada farkını ortaya koymuştur.
Bilimsel olarak literatürde takım ruhunun ve kolektif bilincin başarılardaki
rolünü kanıtlayan çalışmalar bulunmaktadır. Samsunspor da sahadaki uyumu,
disiplini ve taktik zekâsıyla bunun doğruluğunu gözler önüne sermiştir.

Ancak sahada verilen bu büyük mücadele kadar, maç
öncesinde yaşanan etik dışı söylemler de göz ardı edilmemelidir. Futbol,
yalnızca bir spor değil, aynı zamanda bir kültürdür ve bu kültürde saygı, en
temel unsurlardan bir tanesidir. Ne yazık ki, Ümit Özat ve Ahmet Ercanlar gibi
kendini futbol yorumcusu zanneden bazı isimler, Samsunspor Başkanı Sayın Yüksel
Yıldırım’a yönelik kabul edilemez seviyede sözlü saldırılarda bulunarak, hem
futbolun etik değerlerine hem de bir kulübün onuruna gölge düşürmeye çalıştılar.
Oysa tarih göstermiştir ki, büyük başkanlar büyük krizlerden güçlenerek
çıkmıştır. Yüksel Yıldırım ve ekibi, karşılarına çıkan tüm engellere rağmen
kulübü profesyonel bir yönetim anlayışıyla ayakta tutmayı ve üst sıralara
taşımayı başarmıştır. Modern spor yönetimi literatüründe, sürdürülebilir başarı
için güçlü liderlik ve stratejik planlamanın gerekliliği defalarca
vurgulanmıştır; Samsunspor’un bu sezonki başarısı da bunun en somut
örneklerinden biridir.

Sahaya
dönecek olursak, hakemin Samsunspor aleyhine verdiği kararlar, Samsunspor
taraftarının olduğu kadar futbol kamuoyunun da büyük tepkisini çekti. Ancak
hakem faktörü bile Samsunspor’un mücadeleci ruhuna set çekemedi. Takımımız,
oyunun her anında kolektif mücadeleyi elden bırakmadan, sahadaki taktik
disiplinine sadık kalarak mükemmel bir direnç gösterdi. Bu durum, modern futbol
takımlarında aranan en önemli özelliklerden bir tanesidir. Takım oyununa
dayalı, fiziksel ve zihinsel olarak disiplinli bir futbol anlayışı, başarıyı
sürdürülebilir kılan temel unsurların başında gelmektedir ve Samsunspor, bu
anlamda Türkiye Süper Ligi’nde örnek bir takım haline gelmiştir.

Peki, bundan sonra ne olacak?

Samsunspor taraftarına büyük bir görev düşüyor.
19 Mayıs Stadyumu, Samsun’un futbol kalbi, önümüzdeki haftalarda bir futbol
arenasına dönüşmelidir. Her maç, bir festival havasında yaşanmalı, şehirdeki
herkes bu büyük yürüyüşün bir parçası olmalıdır. Spor sosyolojisi
araştırmalarına göre, bir şehrin spor takımına olan aidiyet duygusu, sosyal dayanışmayı
ve ekonomik canlılığı artırır. Samsun, futboluyla, kültürüyle ve inancıyla bunu
başaracak güce sahiptir.

Yıllardır kurulan hayaller artık gerçeğe dönüşmek
üzere. Samsunspor, tarihinin en parlak günlerinden birine hazırlanıyor ve bu
yolculuk, yalnızca bir futbol hikâyesi değil, bir kentin yeniden diriliş
destanıdır. Yolun sonu Avrupa, yolun sonu zafer!

Süper denilen bu ligin yıllardır besleyerek
büyüttüğünüz İstanbul takımlarından ibaret olmadığını, anadolunun bu ligin
gerçek sahibi olduğunu öğreteceğimiz yıllara doğru… Selametle…

 


Yorum bırakın

Üni-Sam'dan Gelen Bildirimleri Etkinleştir Evet Hayır